GÖKYÜZÜ

Gökyüzünün verdiklerini kim verebilir?
Karanlık, aydınlık, güneş ile gelen sıcaklık ve en önemlisi özgürlük.
Bulutlar gökyüzünü kapatsa bile nafile.
Onlar orada asılı dursa da hep bir şeyler ifade ederler, bir anlam yükleriz.
İster hüzün, ister umut. Biz ne istersek o olurlar. Peki biz ne olmak istiyoruz?
Gökyüzü kadar uçsuz bucaksız mı? Yoksa yüzsüzler kadar umarsız, tutarsız mı?
Kucaksız büyüyenler, tuzaksız yaşayamazlar. Gözkyüzü onlar için hep kapkaranlıktır.
Onlara dikkat edin. Sizi anlamak istemezler, yorulmayın.
“Renk körüne şarabın kırmızısını vaadetmek” sözü bile fazla..
şaraptan anlamayan o fütursuzlara.
Sevgisiz büyüdükleri için sevgi gösterilerine kızgındırlar, yıkıcı tavırları ile can yakabilirler.
Şayet onları boğarsak son bulur umut mezarları.. hayır hayır öyle değil.
Sevgiye boğmaktan bahsediyorum.
Çünkü sevgi ile boğulan, yeniden doğar. Yeni doğan herşey ışığıyla gelir.
Bir bebeğin kokusu, yağmurun o melodik sesi, güneşin tendeki sıcak nefesi gibi.
Gittikçe gökyüzüne benzesek ne olur..
Biraz daha yüksek, biraz daha mavi, biraz daha uçsuz bucaksız, biraz daha parlak.
Gecemiz, gündüzümüz de olsun. Sevgimiz gündüz güneşimiz olsun, tutkumuz gecemiz olsun,
sevişirken yıldızlar ışık olsun, gecelerin kuytusu çığlıklarımızla deşifre olsun,
saklı kalmasın hiçbiri.
Gökyüzü; küçük insanlığın, kocaman eşsiz düşü,
ondan uzak kaldıkça başlar düşüş, onunla nefes alır her öykü.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s