Hayatın içinde o kadar kalabalığız ki, her an’a her cana yetişmek istioruz.
İmkansızı isteyip isyan ediyoruz, özgürlüğüne kastettiğimiz ruhumuzun üzerine ılık suyu boşaltıp, kara yatırıoruz,
birgun orada unutup kaskatı kalıp çatlayacağız diye endişe ediyorum.
Tamda akmak isterken yakalanıp bir şişeye, bir kaba yada kaçarken bir sona kapatılacağız.
Olumsuz olarak öğretilen herşeye rağmen herşeyi yapmak istiyoruz yada herşeyi bırakmak.
Kimine göre boktan seçmeli hayatın kendisi.
Çoktan seçmeli olmasa da hayat güzel değil mi? En tehlikeli yanı bu işte, çok çekici.
Tıpkı bir bebeğin kokusu gibi, güldüren bir çift göz, uyutan bir söz gibi …