Geçmiş ve gelecekte çok zaman geçiren insanlar; günü, anı kaçırdıklarını fark ettiklerinde iş, hatta işler işlerinden geçmiş oluyor, içleri geçmiş oluyor. Onlara çok ama çok üzülüyorum. İşte bunlar hep yarın sabaha çıkamamak gibi bir ihtimalin varlığından bihaber olmalarından oluyor. Oysa bu ihtimali bir dakika bile aklımızdan çıkarmamak gerek. Yok yok, her biri için oturup tek tek gözyaşı dökecek değilim. Fakat bana kalırsa bir çoğu yaptığı bir çok şeyi bırakmaktan korkuyor. Bağımlısı olduğu sisteme sövüp, içinde oturduğu cam kaleleri başına yıkılır diye endişe içinde tüm hazlarından vazgeçmiş, çalıştığı şirketi tüm pozisyonlarda tatmin ediyor, aç ruhlarını doyuramadan, diri bedenlerini masa çürükleri içinde bırakarak. Adına da “iş hayatı” diyorlar, çişlerini bile yapmaya zaman bulamadan.
Açık sözlülere hadsiz, argo kullananlara edepsiz demeyi öğrettiklerinden olsa gerek; dünyada ne kadar az sayıda natürel insan kaldı. O cam kalelerin bilmem kaçıncı katında kurtarılmayı bekleyen milyonlarca insan, maruz kaldıkları psikolojik baskıları sıradan bir küfürle bile dizginleyemezken, bu iş böyle olmaz, bu insanla bu iş yürümez diyemezken, dediği zaman dahi, legosuyla bile bir ev yapamayan, 3. sınıf yönetici egosuyla karşı karşıya kalabiliyor.
Geçerli sebepleri olmayan, sadece iş olsun diye bu sistemin içinde yer alan amaçsızlar, iyi insanların enerjisini sömürerek hayatta kalan asalaklar.. ki bunlar çoğunlukta, bu sistemi besleyen başlıca unsurlardır. Kurunun yanında yaşı da yaktırmakta üstlerine yoktur, yaralı parmağa dahi işemezler. Tabi ki zaman bulamadıklarından değil, çaldıkları enerjileri sakladıkları gibi onu bile kendilerine saklarlar bu asalaklar. Bunca iğrenç şeye katlanmaları için geçerli sebepleri olanlar elbette vardır. Ama her sebebin, bahanenin bir son kullanma tarihi olmalı, aksi taktirde sebebin, bahanenin kendisi, yaşadığınız hayatın ta kendisi olur.. geçmişte, anda, gelecekte. Ve yalnızca “an”da her şey elinizde. Geçmiş geçmişte, gelecek bilinmezde.
Kesinlikle katılıyorum sana ve ekliyorum; Hayat stratejik oyunlara zaman harcayacak kadar uzun değil…zamanının an’ının değerini bil…
Harika. O stratejik oyunlara zaman harcayanlar, trajik bedeller ödüyorlar. An’ının değerini bilmeye devam et 😉
Sen de öyle 😉
Geçmişi geride bırakamayanlar bugünü de doğru düzgün yaşayamıyorlar
Kesinlikle öyle Ceylan. “Anın tadını, mazinin acısıyla bozma” desek te dinlemiyorlar.
Müzikler harika…
Onlar tekrar gelemeyeceklerinin farkında olmayanlar…
kesinlikle
harika