TEK KELİME

Hepimiz yoka doğmuşuz, boka sarıyoruz çoğu zaman.
Varoluş nedenlerimiz çoğaldıkça batıyoruz. Yükümüz çok.
Oysa üç yada beş sebep kafi.
Sevgi, doyum, üretim, tüketim, huzur.. yoksa sonsuz huzur.
Olmak istediğimiz olamadıkça, alamadıklarımızın şuursuzluğu ayyuka çıkar.
Kırarız, inciniriz, vahşi bir üç tırnaklıdan tek farkımız savurduğumuz tehditlerimiz.
Akrep gibi kendimize saplarız, en sivrilerini. Saymayalım günleri, saatleri.
Erkeklerin hazla, kadınların nazla beslendiği bir dönemde neyin günü neyin saati.
Gereksiz yüklerden kurtulmalıyız. Soğuk bir duş, üç tırnaklı gibi de silkindikmi tamam.
Aristoya kafa tutacak değilim ama “insan düşünen bir hayvandır” cümlesindeki

tek kelimeye tutsak kalmışsak artık ötekine geçme zamanı gelmiş demektir.
Hayvanlığın lüzumu yok. Düşünmek gerek!
Evrime inananların da bildiği üzere artık kediler bile yer yer düşünebiliyor,
her ne kadar hala tırnaklarını sağa sola geçirseler de,
sıçarayıp kapı kolunu açıp özgürleşebilecek kadar düşünebiliyorlar.
Fark yaratacaksak düşünmekle işe başlasak pekte fena olmaz.
Eminim daha az can yanar, daha az kan akar, aşk daha az kalp kırar.
Başarabilirsek dünya cennete denk,
başaramazsak Yiğit Özgür’ün dediği gibi “o zaman dans, renk”.

TEK KELİME” üzerine bir yorum

  1. İnsanız düşünüyoruz ama aslında düşünmüyoruz otomatik yaşıyoruz hayatı belki düşünüp yaşasak daha mutlu olurduk.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s